Balıkçı Niyazi ★
Aya Yorgi Yolu Mevkii No: 11, Çeşme-İzmir
Balıkçı Niyazi yıllardır Çeşme’de farklı mekanlarda hizmet veren ve yemek kalitesi her zaman çok iyi olan bir balıkçı. İki sezonda bir başka yerde açılıyor; zaman zaman babayla oğul kavga edip dükkanları ayırıyor, sonra tekrar barışıyorlar. Bu yaz barışmışlar, Bodrum ve Çeşme şubelerinin sorumluluğunu kendi aralarında paylaşmışlar. Birlikten güç doğar misali Niyazi de oğulla baba yan yana çalıştığında iyi.
Yazlarını Çeşme’de geçirenler için Paparazzi yıllarca yarımadanın en romantik, en nevi şahsına münhasır mekanlarından biriydi. Yıllarca Uğur Dündar sabahları bu koydan denize girerdi. Çeşme’nin daha küçük olduğu zamanlarda Pazar gecesi herkes burada canlı müzik dinlemeye giderdi.
Paparazzi aynı zamanda çam ağaçları, neredeyse iptidai gibi duran mimarisiyle iddiasız ama şık, doğa dostu, insanın gerektiğinde eğlendiği gerektiğinde de romantik bir akşam geçirebileceği bir mekandı. Ve bütün bunlar eskide kaldı.
Türkiye’de denize kıyısı olan pek çok otel ve işletme gibi burası da dev bir iskeleye teslim olmuş durumda. Suyun karşı tarafında, Yunanistan’ın en pahalı plaj ve otellerinde böyle bir iskele yok. Denizleri koruyorlar. Coğrafya neyse doğasıyla oynamıyorlar, gerekirse taşlıktan gerekirse kayalıktan denize giriyorlar. Aramızdaki fark sadece din değil, doğalı muhafaza etme konusunda bizden ilerideler.
Bizde insanların evlerinin önündeki iskeleler yıkılıyor, ama işletmelere bu konuda muazzam bir tolerans tanınıyor. İskeleler de her yaz biraz daha genişliyor, biraz daha genişliyor. Beach club’ların tahta iskele merakından Aya Yorgi koyunda yakında deniz kalmayabilir.
İşte Niyazi bu dev iskeleye kurulmuş. Paparazzi’nin eski hali korunsa, ağaçların altında o muhteşem koyda mehtap izlense dünya sosyetesinin yemek için geleceği bir mekan olurmuş. Onun yerine dev iskelede yüzlerce masa bir fabrika yemekhanesini andırıyor. Her biri kirli sakallı, beyaz ya da mavi keten gömlekleri, ellerinde sigara makineleriyle dolaşan erkekler ve yanlarında her biri aynı plastik cerrahtan çıkmış gibi duran “bayanlar” müşteri kitleleri.
Bu fabrika gibi atmosfere rağmen yemekler üretim bandından çıkmış gibi standart değil. Balıkçı Niyazi’nin yıllardır bir özelliği diğer alternatiflere kıyasla gerek mezesine gerekse de balıklara özen göstermesi. Balığı çok kurutmadan pişirebilmek, mesela, çok kolay gibi gözükür ama nedense Türkiye’de çok az balıkçı bunu başarır. Niyazi üst üste gittiğim birkaç yazdır hiç hayal kırıklığına uğratmadı, hatta zaman zaman beklentilerimi bile aştı.
Çeşme tatillerinde ne zaman birileri balık-salata önerse bu yüzden Niyazi diyorum. Ama yemeğine rağmen ortam konusunda da hiçbir yaz tatmin etmiyor. Hayatta her istediğimiz olmuyor ne yazık ki.
BALIK SALATA İDEAL
Tavsiyem fazla mezelere ve ara sıcaklara takılmadan doğrudan balık yemek Niyazi’de kalabalık olmayan hafta içi bir gün deniz kenarında bir masaya kurulmanız. Önden sadece lakerda, atom ve enginar söylendi masaya. Yediğim en iyi lakerda değildi ama tatmin ediciydi. Atom bayağı iyiydi; bir kere çok iyi bir süzme yoğurt kullanılmıştı, acısı üzerindeki kızarmış biberlerdeydi sadece. Enginar alıştığımız zeytinyağlı değil. Ayıklandıktan sonra altı kızartılmış ve üzerine soğan ve közlenmiş sarımsak konmuş. Benim yediğim parça çok iyi ayıklanmamış, kenarları fazla sert kalmış gibiydi. Ama özellikle soğumuş köz sarımsakla uyumu hoşuma gitti.
Niyazi’de üç çeşit salata var. Biri ta Kahraman’dan ülkedeki bütün balıkçılara yayılan soğan-domates salatası, diğeri roka, bir diğeri de Niyazi salata. Yan masaya giderken tepeleme yeşilliklerden gözüken salata ilgimi çekti, ama masamıza gelen herhangi bir evde yapılmış salatadan farksızdı: Marul, roka, domates, zeytinyağı, limon. Marul ve roka taze, domates süpermarketten alınmış gibiydi. Beş yüz masaya tarla domatesi yetiştirmek zor. Bu domateslerle sadece domates salatası yapılabilir mi diye düşündüm. Salata her ne kadar sıradan olsa da yaprakların diriliği hoşuma gitti, ama biraz daha ot, biraz daha baharat, en azından üzerinde düşünüldüğüne dair bir dokunuş beklerdim.
Balık öncesi sadece yavru kalamar söyledim. Hatta ben kendime iki porsiyon söyledim çünkü bu küçücük kalamarları Niyazi gibi yumuşacık pişirebilen çok yok. Araya koca bir sene girmişti ve aklımda kalmıştı. Çok güzeldi.
Balık olarak da lagos söylendi. Levrek mi lagos mu arasında tereddütte kalınındı. İzmirli müşteri kuşkucu, genel olarak Türkler de aslında. Şef lagos önerdiği için “Acaba elde kalan fazla balığı mı kakalamaya çalışıyorlar,” kuşkusu oluşuyor. Bir ara levrek sipariş verseydik diye tartıştık. Sonra ben devreye girdim, “Önce lagos gelsin, gerekirse sonra levrek de söyleriz,” diye saçma bir ara çözüm buldum. Neyse ki gerek kalmadı.Muhteşemdi. Yanındaki patatesler bile olağanüstüydü. Çok güzel ızgaralanmış, tertemiz ayıklanmış, koca bir lagos filetoyu üç kişi paylaştık. O kalabalığı, iskeleyi, yemekhane ortamını unutturacak, yazın akılda kalıcı güzel akşamlarına uygun bir hatıra bırakacak tattaydı. Geçmiş yıllarda neden ısrarla Niyazi’ye gidelim diye tutturduğumu hatırladım.
Ortam
Çeşme’deki şube bu yıl geçmişte Paparazzi olarak bilinen Aya Yorgi koyundaki plajda. Alışılmadık bir işbirliği bu. Gündüz OM adıyla plaj olarak faaliyet gösteriyor mekan, geceyse şezlonglar kalkıp aynı yere masalar yerleştiriliyor. O kadar çok masa, o kadar çok insan var ki daha uzaktan bir fabrika yemekhanesini andırıyor. Denizin üzerinde, kalabalığı görmeyeceğiz masalar güzel. Ortada kaldıysanız yandınız. Hafta sonları ve bayram gibi günlerde uzak durulmalı.
Mekanın bir bölümünde de şarkıcıların sahne aldığı bir gece kulübü var. Aynı metrekareyi günün farklı saatlerinde değerlendirmek ve karı maksimize etmek amaçlı bir girişim.
Servis
Bayramda gittiğim için değerlendirmem objektif olmaz. Ama bazı tabakların meze dolabından masaya gelmesi bile çok uzun sürdü. Kızarmış ekmek için üç kere hatırlatmamız gerekti. Her şey geldikten sonraysa sıkıntı kalmadı. Bütün müşteriler aynı anda gelip masalara oturunca servis aksıyor. Mekan da daha az masa, daha az müşteri tercihi yapmıyor.
Öne çıkan yemekler
Aşağı yukarı bütün mezeler iyi ancak ızgara balık hep çok iyi. Lagos muhteşemdi. Yavru kalamar mutlaka söylenmesi gereken bir ara sıcak.
Fiyat
Yazlık yer tarifesi, tabii ki pahalı. Zaten bunu bilerek gidiyoruz. Üç kişi, çok az bir rakıyla, iki üç meze ve bir balıkla 16 bin TL hesap geldi. Lagos 9000 TL gibi anormal bir rakam. Kalamar 600, atom 550, salata 510, fırın enginar 660 TL.
Açık
Her gün 20:00-01:00 arası açık.
Rezervasyon
İyi masa için şart.
Yıldız tablosu
★
Yıldızlar sıfırdan dörde kadar. New York Times’dan esinlenilen değerlendirmeye göre sıfır kötü, vasat ya da tatminkar. Bir yıldız iyi, iki yıldız çok iyi, üç yıldız muhteşem, dört yıldız ise olağanüstü.